21.11.08

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZDAN RÜZGAR



Tüm yenilenebilir enerji kaynakları gibi rüzgâr enerjisi de kaynağını güneşten alır. Güneş yeryüzüne saatte 1014 kW enerji gönderir. Başka bir anlatımla, yeryüzü güneş sayesinde saatte yaklaşık olarak saatte 1018 watt enerji kazanır. Bu enerjinin bir kısmı rüzgâr enerjisine dönüşür.

Türkiye’de son yıllarda gittikçe artan enerji darboğazı, üretimin sabit kalması ya da çok az artması, tüketimin ise çok büyük bir hızla artması karşısında, gelecekte de büyüyecek bir sorun olarak karşımızda duruyor. Bu durum karşısında ülkemizin doğal kaynaklarından yararlanarak yeni ve yenilenebilir enerji sistemlerinin uygulanması bu sorunlara genel bir çözüm sağlayacaktır. Bu enerji kaynaklarından rüzgâr, ülkemizde de çok iyi değerlere sahip olması, sınırsız, temiz, çevreyi kirletmeyen bir enerji kaynağı olması dolayısıyla öne çıkıyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nde rüzgâr çiftliklerinin toplam kurulu gücü 1700MW dolaylarındadır. Yıllık üretim miktarı ise 3 milyar kW/saat kadardır. İyi rüzgâr sahalarının bulunduğu Hollanda, Danimarka, Almanya gibi ülkelerde de rüzgâr enerjisi konusunda önemli atılımlar yapılmıştır. Üretim ve kurulu güç açısından bu ülkeler dünya çapında öncü konuma gelmişlerdir. Ülkemizin bu sınırsız ve dünya çapındaki rezervleri göz önüne alındığında bunları kullan(a)madığımız ortaya çıkmaktadır. Bu akıllara çeşitli sorular getirebilir. Beklide dış güçler bizi nükleer çöplük olarak kullanmak istemektedirler. Bunu düşünmemdeki nedenlerden biri olarak Amerika’da yayınlanan Bulletin of the Atomic Scientits adlı derginin 2006 Mayıs-Haziran sayısının kapağındaki “MOUNTAIN OF WASTE! The United States has 70,000 tons of nuklear waste (and nowhere to put it)” başlık çok etkili oldu. Bu
başlığın Türkçe karşılığı Amerika’da Dağlar gibi birikmiş nükleer atık var. Ancak, koyacak yeri yok”. Bu atıklar nereye gidecek hiç düşündünüz mü? Amerika’nın ülkemizde 6 nükleer santral açılması için destek veriyor? Niçin yenilenebilir enerji kaynaklarına izin verilmeyip, ömrü 40-50 yılla sınırlı olan katil barajlarla katlediliyor? Ülkenin Hasankeyf’ini, Zeugma’sını katlederseniz Anadolu içi boş çuvala dönüşür.
Ülkemizde rüzgâr enerjisiyle üretilebilecek enerji miktarına IMF’nin emriyle sınırlama kondu. Yılda sadece 70MW kurulabiliyordu. Sayın Prof. Dr. İlyas Yılmazer ve diğer vatansever hocalarımızın uğraşları sonucunda bu sınırlama kaldırıldı. Böylece başvuru 7.11.2007 günü 78000MW oldu. Kısacası verilen yıllık izinin 1000 katı başvuru oldu. Gördünüz mü oyunu? Günümüzde bir rüzgâr değirmeniyle elde edilecek enerjinin birim maliyeti yaklaşık 250 $/kW kadardır. Nükleerde bu rakam 25000 $/kW’dır.

Niçin rüzgâr enerjisi derseniz; Rüzgâr enerjisi temiz ve çevre dostudur. Rüzgâr enerjisi tüm Anadolu ele alındığında ve ışın enerjisiyle birlikte kullanıldığında süreklidir. Yenilenebilir bir kaynaktır. Bir milyondan fazla insanı iş-güç sahibi yapar. Ülkemizde henüz tanınmamış bir kaynak olan rüzgâr enerjisinin tanıtımı ve yaygınlaştırılması için konuyla ilgili tüm kişi, kuruluş ve örgütler ile medyaya ve devlete de büyük iş düşüyor. Özellikle yerli kaynak, araç-gereç, teknik bilgi ve işgücü kullanılarak üretilecek türbinler, iç pazarda olduğu kadar dış pazarlarda da yarışacak düzeyde olacaktır. Yakın gelecekte bu tip çalışmaların artmasıyla, büyük yerleşim birimlerinin elektriğini sağlayan, büyük türbinlerden oluşan rüzgâr çiftliklerinin kurulması, Türkiye’nin enerji darboğazından kendi çabalarıyla kurtulup enerji ihraç eden bir ülke konumuna gelmesine yardımcı olacaktır.

CEMAL BİNGÜL
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
KATKILARINDAN DOLAYI
Prof. Dr. İlyas Yılmazer’e Teşekkürler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder